27 Ağu 2011

İşitme Engellilerde Dinleme Becerisinin Geliştirilmesinde Nelere Dikkat Edilir?

DİNLEME BECERİSİNİN ÖĞRETİLMESİ
1- Öncelikle işitme kaybının derecesi ne olursa olsun her çocukta işitme kalıntısının olduğu kabul edilmeli ve bu işitme kalıntısını en iyi şekilde kullanılabilir hale gelmesi için yardımcı olunmalıdır.
2- Dinleme becerisini kazandırılması, çocuğun içinde yaşadığı çevrede oluşan sesleri tanımlayabilmesi, benzerlik ve farklılıklarını ayırdedebilmesi ve duyduğu seslere anlam verebilmesi için gereklidir.
3- İdeal dinleme ortamının sağlanabilmesi için, normal ses tonu değiştirilmeden konuşmalı, gürültüden uzak sakin bir ortam seçilmeli, çocukla göz kontağı kurarak ve onun göz seviyesine inerek konuşulmalıdır.
4- İşitme engelli çocuğa sahip anne-babalar, konuşmanın doğal olarak öğrenilmesinde çok önemli rolü olan dinleme becerisinin kazandırılması için;
-  Çocuğun dikkatini sürekli çevrede oluşan seslere çekmeli,
-  Evde ya da sokakta meydana gelen durumlarla ilgili konuşmalar düzenlenmeli,
- Ses çıkaran nesne ve oyuncakları tek tek tanıtmalı,
-  Karşılıklı sesler çıkarmayla ilgili oyunlar oynamalı, basit çocuk şarkıları  söylemeli,
-  Evde  ya da sokakta oluşan  seslere dikkatini çekmeli,
-  Her durumla ilgili çocuğun düzeyine uygun ifadelerle basit açıklamalarda  bulunmalı, Başarılarını sürekli överek cesaretlenmesine yardımcı olmalıdır.
-  Normal ya da işitme engelli çocuklar için konuşmayı öğrenebilmede izlenen sıra  aynıdır.
                            ODYOLOJİ, KONUŞMA VE SES BOZUKLUKLARI UZMANI
                                      PELİN KİŞİOĞLU KALAN

Konuşmayı Öğrenme-İşitme Engelli Çocuklar

İşitme engelli çocuklar konuşmayı öğrenebilir. Birçok işitme engelli çocuk isteyerek ve kolayca konuşmayı öğrenebilir. Onların ihtiyacı olan şey yardım, cesaretlendirme, ve donanımdır.

Eğlenerek Konuşmayı öğrenme:
Oynama ve dinleme yoluyla birçok çocuk sesleri tanıyabilir. Eğer onlara konuşma ve başka sesleri dinleme fırsatı verilirse, bu çocuklar öğrenebilir. Bütün çocuklar farklı seslerden hoşlanır. Çocuklar kendi kendilerine de gürültü yapabilirler. Onlara herhangi biri konuştuğu zaman aynı sesi kullanarak cevap verirler.
Farklı sesleri dereceli olarak hissedebilirler. Örneğin çamaşır makinesinin sesi ile elektrikli süpürgenin sesini ayırt edebilirler. Daha başka ve farklı sesleri tanımada sizin yardımınıza ihtiyaç duyarlar. Günlük yaşantılarında sıradan ve etrafındaki basit seslerden de yararlanabilirler.

Birlikte konuşma:
Bebekler anne ve babaları ile konuşur. İlk önce anne ve baba onunla konuşmaya çalışır. Daha sonra diğer yetişkinlerde doğal ritim içerisinde bebeklere doğru dönerek kısa cümlelerle konuşmalıdır. Bizler konuşmalarımızdaki şive ve vurgulamaları ahenkli halde söylersek bu çocuklara çok fazla yardımcı olacaktır. Onlarla daha hoş iletişim kurmamamızı sağlayacaktır. Yakın bir zaman sonra bebekte çağıldayarak buna katılacaktır.

Bunları yapmayın:
Çocuğunuz konuşmaya ya da ses çıkartmaya başladığında onu yavaşlatmayınız ve sizde bu şekilde yuvarlayarak yavaşça konuşmayınız. Siz konuşmaya başladığınızda çocuğunuz sizin sesinizi olduğu gibi kopyalayacaktır. (benzeterek konuşma)
Eğer sizi sürekli anlamıyorsa panik yapmayınız. Normal çocukların bile söylenen her şeyi anlamadığını unutmayın

Bunları yapın:
Seslerden hoşlanmasına, sesli oyun oynamasına yardım edin. Seslere dikkat etmesini ve her gün aktivite yapmasını sağlayın.
Sadece gevezelik ettiğinde ve anlamsız sesler çıkardığında bile onu dinleyin ve ona cevap verin.
Doğal konuşun ve ilgisini çeken seyler hakkında ona bilgi verin.
Onu cesaretlendirin ve ümidini kırmayın.

                            ODYOLOJİ, KONUŞMA VE SES BOZUKLUKLARI UZMANI
                                      PELİN KİŞİOĞLU KALAN

İşitme engellilere konuşma becerisinin öğretilmesi için nelere dikkat edilmelidir? KONUŞMA BECERİSİNİN ÖĞRETİLMESİ İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

1- İnsanlar çok değişik yüz ifadeleri kullanarak, çeşitli el-kol hareketleri yaparak, birbirlerini dinleyerek ve konuşarak iletişim kurarlar.
2- Konuşarak iletişim kurma; konuşulanları anlama (alıcı dil), istek, duygu ve düşünceleri kelimeler ya da cümleler aracılığıyla iletebilme (ifade edici dil) olmak üzere iki önemli beceriyi gerektirmektedir.
3- Bununla birlikte bebeğin ağlama, gülme, değişik sesler çıkarma gibi verdiği tepkilere dikkat etmek ve anında aynı şekilde davranmak çıkardığı bu sesleri farkedebilmesi açısından çok önemlidir.
4-Özellikle annenin bebekle konuşması sırasında sevecen olması basit cümleler kurarak onun ihtiyaçlarına yönelik konuşması, çıkardığı sesleri  ya da kelimeleri tekrarlaması, model olması açısından önemlidir.
5-Çocuğun karşısında her zaman değişik konuşma modellerini görmesi, konuşma isteğini uyandıracak ve taklit edebilmesini de kolaylaştıracaktır.
6- Çocuğun ilk konuşmayı öğrendiği ortam ev ortamıdır ve genellikle de ilk eğitimcileri anne, baba ya da kardeşleri olmaktadır. Onlara düşen görev, bu çevreyi en iyi şekilde değerlendirmek olmalıdır.

7- Konuşmayı öğrenebilmek için çok özel bir zamana ve araç-gerece gereksinim olmadığı unutulmamalıdır.
8- İşitme engelli çocuk da normal işiten çocuk gibi büyüme ve gelişme dönemi içinde çevresini araştırarak, inceleyerek öğrenme çabası içindedir.
9- Çocuğun öğrenmek amacıyla gösterdiği çabalar engellenmemeli, cesaretlendirilerek kendi kendine öğrenebilmesi yönünden destek olunmalıdır.
10-Çocuğun çevresini incelemesi sırasında ya da kendi kendine oynarken ses çıkarması, konuşma seslerini taklit etmesi yadırganmamalı, anlayışla karşılanmalıdır. Mümkünse ona eşlik edilmeli ve daha çok konuşabilmesi için ortam hazırlanmalıdır.
11- Konuşmanın öğretilebilmesinde önemli özelliklerden biri de, çocuğun çevresiyle olan iletişimi için ortam hazırlanmalıdır.
12-Kendi yaşıtları ile bir arada bulunması,onlarla iletişim kurması yönünde destek olunması, sık sık çevre gezilerinin düzenlenmesi, değişik seslerin tanıtımı, karşılıklı konuşarak iletişim kurma isteğinin uyandırılması açısından yararlı olduğu unutulmamalıdır. 
13- Çocuğun oyuncaklarının yanısıra çok resimli, az yazılı hikaye kitaplarının da konuşmayı öğrenmesi açısından yararları bulunmaktadır.
14- Yine, çocuğun baktığı ya da ilgisini çeken bir nesne ve durum hakkında anlayabileceği şekilde basit açıklamalar ya da adlandırmalar yapılmalıdır.
15- Çocuk asla konuşma yönünde zorlanmamalıdır. Hatalı ifadeleri düzeltilmeli ve konuşma girişimleri övülerek cesaretlendirilmelidir.
16- Çocukla konuşma sırasında abartılmış ağız hareketleri kullanmaktan ya da aşırı şekilde bağırarak, işaretlerle konuşarak anlatımlardan kaçınılmalıdır.
17-Çocuğun sizi dinlemeyi öğrenebilmesi kadar sizin de onu dinlemeyi öğrenebilmeniz gerekmektedir.


UNUTMAYIN Kİ !...

\ İşitme engelli çocuk;
-   Konuşmayı doğal olarak öğrenebilmede,
-   Konuşulanları anlayabilmede,
-   Çevrede oluşan sesleri fark edebilmede,
-  Okuma ve yazmayı öğrenebilmede,
-   Toplum içinde yaşayabilmek için gerekli bazı rolleri ve kuralları öğrenmede güçlüklerle karşı karşıyadır.
\ İşitme Bozukluğu olan çocukların eğitilmesi mümkündür.
\ İşitme Engeli olan her çocuk zekâ özürlü değildir.
\ Ailelere bilinçli veya bilinçsiz olarak baskı uygulamak hatalıdır. Aile üzerine uygulanacak olan baskı, doğrudan çocuğu etkileyecektir. Bunun unutulmaması gerekir.
\ İşitme cihazından yarar görecek durumda olan çocukların en kısa sürede belirlenerek özel eğitim almaları sağlanmalıdır.
\ Çocukların ileride meslek sahibi olmaları şansları  varken bunun baştan engellenmesi yanlıştır.

                            ODYOLOJİ, KONUŞMA VE SES BOZUKLUKLARI UZMANI
                                           PELİN KİŞİOĞLU KALAN