30 Kas 2013

İşitme Kayıplı Çocuğun Dinleme Becerisini Geliştirmek İçin Temel Kurallar


•Sesleri fark ettiğiniz anda onun da fark etmesini sağlayın. 
•Gözlerinizi iyice açarak kulağınıza dokunun ve ‘‘Sesi duydun mu?’’ sorusunu yöneltin.
•Ses ve ses kaynağını eşleştirin. (örn: köpek ve hav hav sesi) 
•Sese karşı herhangi bir tepki verdiğinde onu ödüllendirin. 
•Çocuğunuz için eğlenceli olacak dinleme alışkanlıkları geliştirin. 

İŞİTME KAYBININ ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE ETKİSİ


İşitmenin; konuşma ve lisan gelişimini, iletişim ve öğrenmeyi olum­suz etkilediği araştırmacılar tarafından belirtilmiştir. Ancak, işitme kay­bının diğer gelişim alanları (zihinsel, motor ve sosyal) üzerine olan et­kileri çoğu zaman göz ardı edilmekte ya da yeterince anlaşılamamak­tadır. İşitme kayıplı çocuk hem duyusal bozukluk hem de bu bozuklu­ğun iletişim ve öğrenme üzerine olan olumsuz etkileri ile yaşar. Bu et­kileri azaltmak için tıbbi, iletişim, eğitim, psikolojik ve sosyal alanlarda uzman kişilere en erken dönemde başvurulmalıdır.

A- Çocuğun İşitme Kaybı Derecesine Göre Konuşmayı Anlama Becerisi
İşitme kayıplı çocuklarda, işitme kaybı derecesi 16-25 dB ve üstün­de olduğu zaman konuşmayı anlamada sıkıntı yaşanmaya başlanır. İşitme kaybı derecelerine göre konuşmayı anlamada yaşanılan sıkıntı­lar aşağıda belirtilmiştir.
•15 dB’lik işitme kaybı olan bir öğrenci, gürültülü bir sınıfta öğret­men ile arasındaki mesafe 1.5 m’den fazla ise konuşma seslerinin %10’nunu anlamaz. 

•30 dB’lik işitme kaybı olan konuşma seslerinin %25-40’nı anlamaz. Okulda yaşanan anlama problemi, öğretmen ile çocuğun arasında­ki mesafeye, sınıftaki gürültü miktarına ve işitme kaybının hangi fre­kanslarda ve derecede olduğuna bağlı olarak değişir. 

•40 dB’lik işitme kaybı olan işitme cihazı kullanmadan sınıf içi ko­nuşmaların % 50-75’ini anlamaz. 

•İşitme cihazsız 50 dB işitme kaybı olan çocuklar, konuşmaların %80-100’ünü anlamaz. Çocuk kendi sesini duyarak kontrol etme becerisinden de yoksun olduğu için sesinin kalitesi ve konuşması da bozulmuştur. 

•Orta ileri derecede (56-70 dB) kaybı olan çocuklar ancak kısıtlı bir kelime hazinesi kullanıldığında ve 2-2.5 metre uzaklıktan yüz yüze konuşulduğunda konuşmaların bir bölümünü anlayabilir. 

•İleri (71-90 dB) ve çok ileri derecede (91 dB veya daha fazla) işitme kaybı olanlar, işitme cihazı olmadan konuşma seslerini duyamazlar. En yüksek güce sahip olan bir işitme cihaz kullandıklarında konuş-ma ve çevresel sesleri sadece fark edebilirler. 

•İşitme kaybı doğuştan ya da lisanı kazanmadan önceki dönemde (0-4 yaş arasında) meydana gelmişse çocuk konuşmayı anlamaz ve kendiliğinden konuşamaz. 

İşitme kaybı tanısı nasıl konur?

İşitme kaybı sebebini belirlemek için kbb uzmanı  ilk olarak kulağı muayene edecek dış kulak ve zarda problem olup olmadığına bakacaktır. Kulak zarının görünümünden orta kulağın nasıl bir durumda olduğu anlaşılacaktır. Eğer bu muayenede bir sorun görülmezse, işitme kaybının iç kulaktan kaynaklandığı düşünülür  ve odyometri başta olmak üzere bir çok test yapılır.

Odyometri, yani işitme ölçümünde, işitme kaybının tipi, derecesi ve frekansı belirlenir. Orta kulak basıncını ölçmek için  timpanometri, kulak kemikçiklerindeki kireçlenmeyi ölçümlemek için stapes refleksi, özellikle iç kulakla ilgili işitme kaybının nedenini belirlemek için bilgisayarlı tomografi (CT) veya (MR) testi gerekebilir.

Çocuklarda işitme gelişimi nasıldır?

Çocukların gelişiminde işitme çok önemli bir yere sahiptir. İşitme ile çocuk, sesleri tanımayı, sesleri taklit etmeyi öğrenir ve böylece dil gelişimini sağlar. İşitme, ayrıca çocuğun tehlike uyarılarını alabilmesini, iletişim kurmasını, sosyal becerilerini geliştirmesini ve kendilerini yönlendirmelerini sağlar. İşitme sadece beş duyu organından bir tanesi olarak düşünülmemeli, çocukların kişilik ve davranışlarının gelişiminde çok önemli bir role sahip olduğu unutulmamalıdır.
İnsan fetüsü, gebeliğin 20 haftasından itibaren temel işitme yeteneğine sahiptir. Gebeliğin kalan süresi boyunca işitme gelişir ve olgunlaşır. Fetüs dışarıdan gelen sesleri duyabilir. Düşük frekanslı seslerin duyulması yüksek frekanslı seslere göre çok daha kolaydır.

Çocuk;
  1. 0-4 ay arasında: Ani ve yüksek seslerde korkar. Ses gelen yöne göz ya da baş hareketleri ile dönebilir.
  2. 3-6 ay arasında: Değişik seslere ilgi gösterir. Çeşitli sesler çıkarmak için uğraşır. Tanıdığı kişilerin seslerini ayırt etmeye başlar.
  3. 6-12 ay arasında: Mırıldanmaya ve “anne” ve “baybay” gibi basit sözcükleri anlamaya başlar; basit komutları yerine getirebilir.
  4. 12-18 ay arasında: Mırıltılar sözcüklere dönüşmeye başlar. Yaklaşık 20 sözcük kullanabilir ve 50 sözcüğü anlayabilir.
  5. 2 yaşında: Yaklaşık 200-300 sözcükten oluşan dağarcığını kullanarak basit cümleler kurabilir. Kendisine kitap okunmasını ve resimli kitaplardaki nesneleri tanıyıp adlarını söylemekten hoşlanır.
  6. 3-4 yaş arasında: İhtiyaç, soru ve duygu belirten sözcük ve cümleler kullanabilir. Bu yıllarda sözcük dağarcığı, telaffuzu ve anlaması oldukça gelişir.

Çocuklarda işitme kaybı tanısının doğru şekilde konulmasının mümkün olmadığı zamanlarda, işitme kaybı olan çocukların öğrenme güçlüğü olduğu düşünülerek bakım evlerine konulduğu bilinmektedir. Oysa işitme kaybının zekâ ile ilgisi bulunmamaktadır. Ancak işitme kaybı, erken dönemde tanınmadığı ve tedavi edilmediği takdirde çocuğun gelişimi üzerinde ciddi olumsuz etkilere neden olabilir.

İşitme kaybının belirtileri nelerdir?


İşitme kaybının belirtileri her zaman çok belirgin olmadığı için kişiler genelde bu sorunu göz ardı etme eğilimindedirler. Bu nedenle birçok kişi işitme kaybı ilerlemeden doktora gitmez. Oysaki sorun ne kadar önce tespit ve tedavi edilirse, daha ileri derecelere varacak işitme kayıpları o kadar erken önlebilir ve kişiye doğru tedavi uygulanabilir.
 
İşitme kaybının belirti ve bulguları şunlardır:
  1. Konuşma ve diğer seslerin algılanmasında zorlanma
  2. Özellikle gürültülü ve kalabalık mekânlarda arka plandaki sesleri, kelimeleri algılayamama
  3. Karşıdaki kişilerin yavaş, net ve yüksek sesle konuşmasını isteme
  4. Televizyon veya radyonun sesini açma ihtiyacı
  5. Konuşmaktan ve bazı sosyal ortamlardan kaçınmaya başlamak

İşitme kaybının kişide yarattığı psikolojik etkiler nelerdir?
İşitme kaybının, kişilerin yaşam kalitesi üzerinde önemli etkisi vardır. Örneğin işitme kaybı olan yaşlı yetişkinlerde sıkça görülen sorunlar şunlardır:
  1. Depresyon
  2. Kaygı
  3. Duyamadığı için başkalarının kendisine kızgın olduğu düşüncesi

Bu düşünceler, kişinin hem sosyal, hem de iş yaşamını olumsuz etkiler.

İşitme kaybının sebepleri nelerdir?


İşitme kaybına neden olan birçok farklı sebep vardır. İşitme kayıplarının şiddeti, hafiften kalıcılığa doğru değişmektedir. Bazı işitme sorunları muayene ile teşhis edilirken, bazıları için çok sayıda test gerekebilir.
İşitme kayıpları genel olarak 3’e ayrılır:
1- Dış ve orta kulakla ilgili hastalıklardan kaynaklanan iletim tipi işitme kaybı  
2- İç kulak, işitme siniri ve beyinle ilgili hastalıklardan kaynaklanan sensörinöral (alım tipi) işitme kaybı 
3- İşitme yollarının birden fazla bölgesinde hasar bulunmasından kaynaklanan mikst (karışık) işitme kaybı 

Kulağın bölümlerine göre işitme kaybı nedenleri şunlardır:
1. Dış Kulak: Dış kulakta bulunan, kulak kiri, yabancı cisim, kulak kepçesi yokluğu ya da doğuştan şekil bozukluğu, dış kulak yolunun doğuştan kapalı olması ya da kulak şeklinde bozukluk, dış kulak iltihabı ya da tümör.

2. Orta Kulak: Orta kulakta iltihap, basınç düşüklüğü, orta kulak kireçlenmesi, orta kulakta yer alan tümörler, yırtılmış ya da delinmiş kulak zarı
3. İç KulakYaşlılığa, yüksek gürlüye maruz kalmaya bağlı olarak kokleadaki işitme sinirleri zarar görebilir. Kalıtım, kişiyi bu değişikliklere daha yatkın hale getirebilir.  Bu tür bir işitme kaybı kalıcı işitme kaybı olarak da bilinir.  Ayrıca iç kulak iltihabı, Meniere, işitme sinirinde bulunan tümörler de işitme kaybına neden olabilir.

İşitme kaybına neden olan risk faktörleri nelerdir?
1. Yaş: seslere uzun süre maruz kalmak, işitme sinirlerini yıpratır. Bu durum da işitme kaybı riskini arttırır.
2. Genetik Miras: genetik yatkınlığınız işitme kaybı yaşama olasılığınızı attırır.
3. Meslek: gürültülü ortamlarda (fabrika, inşaat alanı gibi) çalışan kişiler, yüksek sese uzun sure maruz kaldıkları için işitme sorunlarıyla karşılaşabilirler
4. Bazı İlaçlar: antibiyotikler ve kemoterapide kullanılan bazı ilaçlar, iç kulakta hasar yaratabilir. Aşırı dozda alınan aspirin, ağrı kesici, diüretik gibi ilaçlar, kulak çınlaması ya da işitme kaybı gibi geçici olarak yaşanan işitme sorunlarına neden olabilir.
5. Bazı Hastalıklar: Yüksek ateş görülen menenjit gibi hastalıklar, koklearı zedeleyerek işitme kaybına neden olabilir.